ÇEKMECEMDEKİ MEKTUPLAR-2

Nasılsın?

Bugüne kadar herkesin halini hatırını sordum da bir seninkini sormadım. Herkesle yakından ilgilendim de bir seninle ilgilenemedim. Aslında en çok sana sormalıydım “Nasılsın” diye. En çok senin yaralarına merhem olmalıydım. Vaktimin çoğunu sana ayırmalıydım. Bana, nasıl olduğumu soranlara anlattım kendimi; oysa en çok sana anlatmalıydım, sana dökmeliydim içimi. Biliyor musun yine de geç değil sormak için, İlgilenmek için. Nasıl olduğunu az çok biliyorum ama yine de soruyorum “Nasılsın”.

Ben bugünlerde kendimi pek iyi hissetmiyorum. Bugünlerde boşlukta gibiyim. Duygularım karmakarışık; düşüncelerimse gelgit halinde. Düşüncelerim; “Hadi kalk gidelim yapılacak çok şey var” derken duygularım kulaklarını tıkamış oralı bile olmuyor. Hatta bazen duygularım sınırları aşıp düşüncelerimin Bir kısmıyla işbirliği yaparak diğer düşüncelerimi vazgeçirmek için, elinden geleni yapıyor. İçimde bir ses “Daha önce yaptın da ne oldu boş versene” diğer bir ses ise “Hatırla daha önce neler başardığını, sen yaparsan olur” diyor. Onlar bu şekilde tartışıp dururlarken gün bitiyor.

İnan ki çok yoruldum içimdeki çatışmalardan, çelişkilerden. Yapmam gerekenleri yaptığım zamanlar da oluyor elbette. Ancak bu esnada hiçbir zevk, hiçbir coşku hissetmiyorum içimde. Sadece bir makine gibi başlasın ve bitsin istiyorum. Sorumluluğu atmak istiyorum omuzlarımdan hepsi bu. Oysa bir amacı olmalı insanın. Amacına ulaşmak için yapmalı gerekenleri.

Eğer sen de benim gibi hissediyorsan hadi gel her şeye yeniden başlayalım. Birer fincan kahve eşliğinde birbirimizi yeniden tanıyalım. Kafa kafaya verip çözüm bulalım; çözümsüz zannettiğimiz dertlerimize. Yıkayalım bütün karamsarlıkları Ümit nehrinde. Eğer kabul ediyorsan telefon numaramı ve adresimi biliyorsun. Beni özlediğini ümit ediyorum çünkü ben seni çok özledim; canım kendim.

DEVAM EDECEK…

Related posts

Leave a Comment